Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, dünyanın büyük dönüşümler içinde olduğuna işaret ederek, iş dünyasının da neredeyse tüm alanlarda farklı bir teknolojik alt yapı kullandığını söyledi.
Geleceğin meslekleri ve iş dünyasının yeni ihtiyaçlarının, yükseköğretimde de statik bir sistemden daha dinamik sistemlere geçilmesini zorunlu kıldığını belirten Saraç, “Geleceğin meslekleri ile ilgili yol haritasını belirleme sürecinde, geniş kapsamlı ve katılımlı ilk toplantıyı gerçekleştiriyoruz. Neyin nasıl yapılacağı kadar, ne kadar sürede yapılması da önemli ve beklemeye, ötelemeye, zamana yaymaya vaktimiz yok. Bugün işe başlamadığımız takdirde gelişen ve hızla ilerleyen süreçlere uyum sağlamamız yarın mümkün olmayabilir. Eğitimde yeni yetkinliklerin bir an önce kazandırılması ve yeni yetenek eğitimlerinin hızla uygulamaya girmesi beklentisi haklıdır ve icraat beklemektedir” değerlendirmesinde bulundu.
YENİ MESLEKLER MERCEK ALTINA ALINDI
Saraç, 100/2000 YÖK Doktora Projesi’nde geleceğin meslekleri ile ilgili ülkenin ihtiyacı olan öncelikli alanlarda doktora programları açarak akademiye, iş dünyasına ve de sanayiye, doktoralı, nitelikli insan kaynağı yetiştirdiklerini anlattı.
Yükseköğretim tarihinde ilk kez bu sene üniversite kontenjanlarının, ilgili bakanlık, kamu kurumları ve özel sektörün de katılımı ile birlikte kararlaştırıldığını aktaran Saraç, “Sonuç olarak lisans ve önlisans programlarında bütün başlıklarda ciddi bir iyileşme sağlandı. Üniversitelerimizde eğitim programları yapılırken bu yıl araştırma üniversitelerinin dışında 7 üniversitemizde dijital medya ve pazarlama, üç boyutlu modelleme, yapay zeka mühendisliği, yazılım geliştirme gibi alanlarda lisans ve önlisans programları açıldı. Bugünkü toplantımız ve öğleden sonraki alanlara özgü çalıştaylarımız ile de geleceğin meslekleri ile ilgili yeni programların önümüzdeki ilk sene sisteme kazandırılmasını hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dönüşüm çalışmalarının mali boyutlarına değinen Saraç, ABD’de MIT kampüsünde bilgisayar bilimlerinin tümüyle yenilendiğini ve bu alanda 50 yeni akademik pozisyon oluşturulduğunu aktararak, bu alan için MIT’e 1 milyar dolar bütçe ayrıldığını bildirdi.
Saraç, “Bu yüksek rakamlar bizleri yıldırmasın, hedeflerimize ulaşmak için yüksek moral, değerler, verimli politikalar ve elbette artık günümüzde zümrüdü anka kuşu halini alan idealizmi tekrar ihya edebilirsek ve idealist bir nesil yetiştirebilirsek az maliyetlere rağmen büyük sıçramalar yapabiliriz. Buna inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Yekta Saraç, üniversitelerde geleceğin talepleri doğrultusunda gelişim sağlanması için gerekli idari desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.
“4 BİN 200 DOKTORALI AKADEMİYE VE SEKTÖRE HAZIRLANIYOR”
Saraç, Türkiye’de kapsamlı olarak çalışılmamış robotik, büyük veri, nanoteknoloji, biyo genetik gibi birçok alanda 4 bin 200 öğrencinin YÖK 100/2000 burs projesi kapsamında doktora çalışmalarını sürdürdüğünü, yakın dönemde verilecek önemli sayıda mezunun yeni dünyanın bilimsel ve teknolojik dönüşümüne hakim olarak akademide ve farklı sektörlerde hizmet vereceklerini anlattı.
Bugünkü toplantı ile üniversite ve iş dünyası arasındaki bağların daha da güçlendirileceğini dile getiren Saraç, şunları kaydetti:
“Eğer bu dönüşümü gerçekleştiremezsek verdiğimiz eğitim, ihtiyaçların gerisine düşecektir. Bugün dünyada diplomaların ötesinde bilgi, beceri ve yetkinliklerin tanınması tartışılırken, geleceğin ihtiyaçlarına yönelik bir yapılanmayı ortaya koyamayan eğitim kurumlarının diplomalarının değeri ciddi zarar görecektir. Bu durum da üniversite olgusunu tartışma zeminine çekecektir. Bu gerçeğin farkında olmalı ve bir ülkenin en kıymetli hazinesi olan çocuklarımıza ve gençlerine sağladığımız eğitimin her dakikasının anlamlı olmasını ve hayatlarına değer katmasını sağlamalıyız. Nesnelerin akıllandığı, yapay zekanın günlük hayata girdiği bugünlerin eğitiminde de temel kavramın ‘derin öğrenme’ olması gerekiyor.”