Seher Ulutaş
BİR ZORİST’İN GÜNLÜĞÜ
Merhaba, hayatın tüm zorluklarını taşıdığını hisseden bazen uysal bazen de isyankar olan insan!
Her şeyin bir başlangıcı, bu başlangıcın ise sana verdiği zorlukları vardır. Bu zorluklarla nasıl başa çıkabileceğini düşünür; kimi zaman ise endişelenerek önyargıya kapılırsın. Hayır! Tam bu noktada dur ve bu zorlukların sana verdiği yükün kaygısını bir kenara bırak. Niçin mi?
Çünkü bir durumun özünü, temelini kavramadan onun hakkında fikir üretmeye çabalamak hem faydasız hem de tehlikeli olur.
Zor/kolay diyoruz. Peki, bu kavramları biraz daha irdeleyerek zor dediğimiz bunaltıcı durumların üstesinden gelebileceğimize inanmak ister misin?
İlkokula başlamıştık. Bu zamana dek bizim için bir anlam ifade etmeyen birtakım sembolik şekillerle karşılaştık. Evet, bunlar şuan bu satırları meydana getiren harflerdir. Bir başkası için belki de kolay gelen “r” harfini telaffuz etmek, bana zorlayıcı gelmişti. Veyahut dördüncü, altıncı ve özellikle de yedinci sınıf bizim için başlangıçta- adeta o durmak bilmez sarmaşıkların usulca üzerini sardığı ağaçlar gibi- kendimizi bu zorlukların baskısı altında hissediyorduk. Peki, ya ardına bıraktığın zorluklar üzerinde şuan yoğunlaştığında, her ikimiz de farklı zorluklardan aynı sonuçları çıkarmakta olduğumuzu fark ederiz: Aslında, bir zamanlar zorlayıcı etki eden durumların şuan bizim için daha az zorluk anlam ifade ettiğidir. Bu satırları ne kadar kolaylıkla okuyabiliyorsan, bir vakit de o kadar zorlanarak heceleyen bir SEN vardı. Belki bu örnek sana basit anlam ifade edebilir. Lakin şunu unutma ki buradaki “basit” kelimesinde bile senin zor diye kaygılanabildiğin durumun baskısının azalması, azminin en temel ürünüdür.
Şuan, “’Kolay-zor’ durumunun özü, aslında kolay diye bir kavramın temelde olmadığıdır. Kolay, zorun bir ürünüdür.” Desem bu tartışmanın ardı kesilmez. Fakat önemli olan bir başkasının değil, kendimizin doğrularıdır. Şunu hatırlamak gerekir ki bizim doğrularımız, bir başkasının haklarının ihlaline dek sınırlıdır. Benim zihniyetime göre aslında her durum, bizim için her zaman zordur: Başlangıçta da sonuçta da! Zaten kolayı kolay yapan da hep zordur. Zor, hiçbir zaman değişmemiştir. Aslında senin kolay zannettiğin şey, azminin sonucu başa çıkabilmeyi başardığın her zamanki zorluktur.
Zorluklar, gözümüze sisler içerisindeki aşması güç olan dağ gibi gözükür. Bu dağ, bizim sorumluluklarımız arttıkça yükselir. Lakin zirveye ulaşmanın kestirme yolu, içimizde bir yerlere gizlenmiş açığa çıkarılma ümidi ile dolu toz ve tüy taneciklerini andıran azimden geçer. Unutma ki herkes yükselip zirveye ulaşmayı hedefler. Lakin hiçbir şey, toz ve tüy kadar çabuk yükselemez.
Teşekkürler
Güzel bi yazı 👍🏼