YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, 2023-2024 Akademik Yılı’nın başlangıcında Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde önemli açıklamalarda bulundu.
Üniversite kontenjanları yüzde 99,8 doluluk oranına ulaştı
Özvar, “Bu yıl açıköğretim programlarını da dahil ederek kontenjanımız bir milyonun biraz üzerinde ve bu kontenjanın yüzde 99,8’i doldurulmuştur.” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Özvar, yükseköğretim kurumlarının bir ülkenin ekonomik ve sosyal gelişiminde kritik rolleri olduğunu vurguladı. Üniversitelerin, eğitim, araştırma ve topluma katkı konularında etkili sonuçlar sunabilmeleri için içinde bulundukları rekabet ortamında fark yaratmaları gerektiğini belirtti. Özvar, “Üniversitelerin rekabetçi ortamda öne çıkmaları, kendi güçlü yönlerini öne sürerek ve zayıf yönlerini geliştirerek mümkündür. Yükseköğretim kurumlarımızın ürettiği bilgi ve veriyi tam anlamıyla sahiplenmeleri gerekmekte, biz bu yaklaşımı ‘Büyük Veri Projesi’ ile tanımlamaktayız.” dedi. YÖK Başkanı, kurumun vizyonunu da paylaşarak, “Yükseköğretimde amacımız; kaliteye dayalı, akademik performansı ön planda tutan, çeşitlilik ve ülkemizin insan kaynağına yönelik ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran, üniversite ve sektör iş birliğini teşvik eden, aynı zamanda ulusal ve küresel meselelere duyarlı, evrensel standartlarda geleceği şekillendiren yenilikçi bir sistem inşa etmektir” şeklinde konuştu.
“YAKLAŞIK HER 6 YÜKSEKÖĞRETİM ÖĞRENCİSİNDEN BİRİ DEPREMLERDEN ZARAR GÖRMÜŞTÜR”
YÖK Başkanı Özvar, deprem anında bölgede eğitim almakta olan 400 binin üzerinde öğrencinin bulunduğunu vurguladı. Ek olarak, farklı şehirlerde üniversite eğitimlerine devam eden fakat aileleri deprem bölgesinde yaşayan öğrencilerle beraber 700 binden fazla öğrencinin, yani yükseköğretim öğrencilerinin yaklaşık yüzde 15’i bu felaketten zarar görmüştür. Devletin, deprem sonrasında hasarı hızla gidermek için Zât-ı Devletlerinin öncülüğünde seferber olduğunu ve ilk andan itibaren gerekli tüm tedbirleri aldığını belirtti.
“TÜRKİYE, 198 FARKLI ÜLKEDEN 340 BİN ULUSLARARASI ÖĞRENCİYE EĞİTİM FIRSATI SUNUYOR”
Özvar, son dönemde yükseköğretimde global ve ulusal düzeyde erişim taleplerinde dikkate değer bir artışın olduğunu ifade etti. “2022’de üniversitelere başvuru yapan aday sayısı 3 milyon 243 bin iken, 2023’te bu rakam %9’luk bir artışla 3 milyon 527 bine çıktı. Açıköğretim dahil kontenjanlarımız bu sene yüzde 99,8 doluluk oranına ulaştı. Bu, yükseköğretimin talebinin ne kadar büyüdüğünün bir göstergesidir.” dedi. Özvar, yükseköğretimdeki bu artışın sadece Türk vatandaşlarına değil, 198 farklı ülkeden 340 bin uluslararası öğrenciye de fırsat tanıdığını belirtti. 2000’de dünyada eğitim alan uluslararası öğrencilerin sadece yüzde 0,83’ü Türkiye’de idi fakat bu oran şu anda yüzde 2,9’a yükselmiştir. Özvar, bu başarıda emeği geçen herkese teşekkürlerini sunarak, uluslararası öğrenci sayısının önümüzdeki yıllarda da artışını sürdüreceğine inandığını ifade etti. Öngörüler, Türkiye’nin yakın zamanda dünyada en çok uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan ilk 10 ülkeden biri olacağını gösteriyor.
“SON DERECE HAYATİ BİR ROLÜ VARDIR”
Uluslararası öğrencilerin ev sahibi ülkelere sunduğu değerlere vurgu yapan Özvar, “Bu öğrenciler sadece maddi katkının ötesinde, uluslararası işbirliği ve kültürel alışveriş bakımından da vazgeçilmezdirler. Bu yüzden, bu öğrencilerin yeni ülkelerinde sosyal uyumu, hayati bir öneme sahiptir. Ülkemizde eğitim alan uluslararası öğrenci ve akademisyen memnuniyeti arttıkça, Türkiye’nin eğitim kurumları daha popüler bir seçenek olacak ve globalleşme süreci hız kazanacaktır. Bu bağlamda, eğitimden sağlık hizmetlerine, güvenlikten dış ilişkilere kadar hepimizin üzerine görevler düşüyor. Yükseköğretim Kurulu olarak, bu görevlerde ilgili taraflarla birlikte hareket ediyoruz” dedi.
“DÜNYA ÜNİVERSİTE LİSTESİNDE BU SENE 75 ÜNİVERSİTEMİZ YER ALDI”
Gelecekte, KKTC ve diğer bölgelerde yükseköğretimde kalite bilincini öne çıkarmak istediklerini dile getiren YÖK Başkanı Erol Özvar, şöyle devam etti:
“Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerimizin kaliteye verdiği önemin sonuçlarını almaya başladığını görmekteyiz. Son zamanlarda uluslararası prestijli bir derecelendirme ajansının 2024 Dünya Üniversite Sıralaması sonuçlarına bakıldığında; önceki yıl 61 olan Türk üniversitesi sayısı bu sene 75’e çıktı. 2018’den bu yana sıralamaya dahil olan Türk üniversitesi sayısında üç katın üzerinde bir artış yaşandı. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası eğitim alanında hızla ilerlediğini ve Türk üniversitelerinin global arenada kendilerini gösterme arzusunu belirginleştirdiğini gösteriyor. 108 farklı ülkeden 1904 üniversitenin yer aldığı listeye ülkemizden ilk kez 3 üniversite 351-400 sıralamasında, bir diğeri 501-600 bandında yer alarak dikkat çekti. İlk 1000’de 11 Türk üniversitesinin yanı sıra 24 üniversitemizin 1001-1500 diliminde olması ve genel olarak birçok üniversitemizin listeye dahil olması ve yukarılara tırmanması, heyecan verici bir ilerlemeyi işaret ediyor. Belki de en etkileyici başarı; 2006’dan sonra kurulan 18 üniversitemizin bu listeye dahil olmasıdır. Bu başarılı üniversitelerimizi kutluyoruz.”