E. İlayda Çoban
Binlerce öğrencinin hazırlandığı sınava sayılı günler kaldı. Bu sizi tedirgin etmesin. Benim de içinde bulunduğum bu durumda, biz öğrencilerin sınava hazırlanırken kullandığı yöntemlerden sizlere bahsetmeyeceğim. Yöntem demiyorum ben bunlara. Bunlar ‘TOTEM!’
Sizin canınızı sıkacak uzun uzun okumaya yorulduğunuz yazılardan olmasını istemediğim bir paylaşım olmasını isterim. Bunu okurken bile heyecanınızı kaygınızı hissedebiliyorum. Bir şekilde destek bulabilmeniz için burada olduğunuzu da biliyorum. Merak etme kafanda oluşan sorunların cevabını, aklını karıştıran olguları ve en önemlisi kaygılarını biraz da olsa gidereceğimden eminim. Burada biz bizeyiz öyle değil mi? Hem sen değil miydin bu yolda belli uğraşlar veren? Bu yolda çabalamak uğruna uykuya hasret kaldığın günleri ne çabuk unuttun? Her gün uyandığında günün belirli aralıklarında ders çalışan sanki onlarmış gibi! Hepsi senin emeklerin, ve hiçbir emek karşılıksız değildir UNUTMA. Kafanı karıştıran seni daha çok strese sokan ve sadece konuşmak için konuşulan, sana destek olduğunu düşünen ancak seni anlamayan insanların konuşmalarını dinlediğinde sıkıldığının farkındayım. Bunlar sadece stresini arttıracaktır. Söylemek için söyleyenlerin nasihatlarına senin ihtiyacın yok. O yüzden biz senin yanındayız. Çünkü bende aynı durumdayım. Paul Sweeney’nin bir sözünde ‘Gerçek başarı, başarısızlık korkusunu yenebilmektir.’ Demiştir. Neden başarısız olasın ki? Neden sen başaramayasın? Evet klişe ama senin onlardan neyin eksik? Az önce de söylemedim mi sana uykusuz kaldığın, arkadaşlarınla buluşmalara bile gitmediğin zamanlarda odak noktan ders çalışmaktı. Bu ‘başaramayacağım’ cümlesini bir kenara bırak demiyorum bir kenara fırlat at ki bir daha bulamayasın. Kendine güvenmemen o konu ne? Neden güvenemiyorsun? Yeteri kadar çalışmadın mı bunu mu diyeceksin kendine? Ya bütün her şey senin bildiğin yerlerse ve sen bu durumda gereğinden fazla çalıştın demek değil mi? KENDİNE GÜVEN. Hem bunu sadece ben söylemiyorum ki. ‘İnsanın kendine güveni, büyük işlere girişmenin ilk şɑrttıdır.’ Sɑmuel Johnson. Bana inanmıyorsan kendine inanmalısın. Seni sen gibi anlayan biz buradayız.
Totem demişken ‘KitKat’ çikolatasının (pek bir reklam gibi oldu) efsanesini duydun mu? Şimdi çikolata ve totem hatta sınav ne alaka ne saçma mantıksız bir konu seçimi gibi düşünebilirsin. Gerçekten reklam yani sponsorluk almış gibi bir durum oldu ama öyle bir şey söz konusu değil. KitKat Japoncada “kazanma garantisi” gibi bir anlam taşıyor. Japon öğrenciler sınav öncesi KitKat yiyerek başarılarını bunlara borçlu olduklarını söylüyorlar. İnanmak, başarının tümünü getirecek küçük mü küçük gibi gözüken devasal olgudur.
Senin totemin hala yok mu? Japon değiliz KitKatımız da yok ama bizim kapı gibi kendimize güvenimizi arttıran dayanaklarımız var. Benim yok deme mutlaka senin de vardır. Mesela benim saçma olacak ama kedili peluşum var. Baya tatlı güzel, mutlaka ders çalışırken ben nereye o oraya gidiyor. Ee bunu sınava götüremeyeceğim için bir de sınav günü siyah pantolon giyme totemim var. Kendimi savaşa hazır zırhını silahlarını kuşanmış bir savaşçı gibi hissediyorum. Kazanmamın en büyük etkeni kesinlikle siyah pantolon olacak. Başka bir örnek vermek gerekirse bir arkadaşımın ki bu öğrenci dediğimizde olmazsa olmazlar arasına girmiş adeta öğrenci kavramıyla bütünleşmiş uğurlu kalemdir. O olmadan asla soru çözemez. Bırakın soruyu okumayı onsuz kendini hep eksik hisseder. Bunlardan başka gerçekten garip gelecektir ki bir başka arkadaşım saat akşam yedi, akşam on buçuk arası tarih dersinden başka ders çalışamayan, çalışırsa da anlamayan ve ona ihanet ediyormuşcasına düşünceye kapılan bir totem daha mevcut. Sizin de sevdiğiniz tişörtünüz makyaj malzemeniz olabilir. Sadece sınava özgü alınan bir ruj düşünün. Sınavda sizin moralinizi, psikolojinizi bozmayan bir takım totemleriniz olması taraftarındayım. Erkek öğrencilerin büyük bir çilesi haline gelen o günün aslında olmamasını dileyen ve bir hayli garip aklımıza ‘Gerçekten neden yani?’ sorusunu yankılattıran düşünce. Erkek öğrencilerin ebeveynlerinden saçlarını kestirmesi isteği belki de ebeveynlerimizin bir totemi olabilir. Ama henüz bu konu hakkında kesin bilgiler olmamakla birlikte bu bir öznel teoridir. Ama moralinizi bozmasın bu. Unutmayın totemin iyisi kötüsü olmaz. Moralinizi bozacak davranışlardan uzak durun. Amaaaan kökü sende ölene kadar hep o saçla kalmayacaksın ya,uzar! Sen odaklanmaya bak. Örneğin kahverengi renginden nefret ediyorsanız dolabınızda o renge dair bir kıyafet bulunmayacağı gibi çok sevdiğiniz yemeği yerken mutlu olurken, sevmediğiniz yemeği sevdiğiniz yemeği yer gibi yemezsiniz. Sizi mutlu eden ne varsa sınav gününe kadar yanınızda bulundurun. Unutmamak gerek, ne kadar mutluluk o kadar öz güven sahibi olmak demektir. İnanın. Siz başarırsınız. Şunu da kendinize sürekli söyleyin ‘Ben yaparım, ben başarırım. Neden başaramayayım ki?’
Siz ve totemleriniz sizi başarıya götüren basamakları oluşturmalı. Benim de böyle ilginç sınav totemlerim var diyorsan bize ulaştırman yeterli olacaktır. Unutma ÜniversiteGO ailesi her zaman yanında. Başarılarınıza kucak açın. Bunu hissetmen ve totemlerinin her daim yanında olması dileğimle.