Zeynep BAŞ
Sana bir sürprimiz var gel bizimle… Sana kendi penceremizden bir şeyler anlatacağız. Bak bakalım arkaya şimdi ne görüyorsun ? Kendi hayatını değil mi ? Kaç yaşındasın ? 18 -19 – 20 ?
Çok yoruldun değil mi ? Nerden mi anladım çagırdığımda gelmek bile istemedin. Sana ‘Asla Arkana Bakma’ dediler sende bakmadın. Unuttun ilk korktuğun anda sevdiklerine sarılışını , unuttun sınıfta takdir aldığında gururlanışını
UNUTTUN KENDİNİ…
Sana birilerinin ‘Sen’ i hatırlatması lazım. Herkesin inadına dön arkaya bak. O hatalarını unutmak , kapatmak yerine kazi beynine.
Kazı ki , bir daha aynü hataya balıklama atlamayalım.
Bak… şurda kırılmışsın gördün mü ? Paramparça etmişler seni…
Ağlamışsın tek başına , kimseler duysun istememişsin.
Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmişsin. Hayatında belki ilk defa ‘Güçlü Olmak’ dedikleri şeyi yapmışsın. Bu sence güçlü olmak mıydı ? Yoksa unutmaya çalışıp içine atmak mı ?
Bağır… Kırgınım de
Söyle… Susamıyorum çıglıklarım büyüyor de
Bak sınava hazırlanıyorsun. Yapamadıklarına yapıyor-muş gibi yapıyorsun.
Bağır… Ben bunu anlamadım de
Söyle Yapamıyorum de
Zamanı geçtikten sonra duygularını açıga çıkarsan bile kimse duymayacak seni. Senin için çıkmaz bir sokak gibi. Beynine giden ayrı yollar , kalbine giden ayrı yollar var. O duygularını gönderiyorsun içine sonra onlar adresi bulamayıp kayboluyorlar. Çünkü içinde ‘Çöp Kutusu’ yok. ‘Geri Dönüşüm Kutusu’ var. Gidiyorlar oraya… Büyüyorlar , kocaman oluyorlar hafıza dolunca da ‘Belleğiniz dolu , lütfen bazı ögeleri silin’ diyorlar.
Sen silmedikçe , o bellek dolup taşıyor ve artık ‘Sistem fonksiyonları çalışmayabilir’ diye uyarı alıyorsun. Somut bir şekilde belleğin doluluğu yüzüne yansıyor. Gözyaşlarını tutamıyorsun…
Kabullenemiyorsun. Hata yaptığını herkese anlatıyorsun da kendine anlatamıyorsun.
Ağladığında neden rahatlıyorsun biliyor musun ? Belleğin yükünü azaltıyorsun. Duygularını dışa vuruyorsun çünkü , somut bir şekilde görüyorsun.
Sonra başlıyorsun belleği silmeye , yeni bellek alıyorsun. Biz buna halk arasinda ‘Yeni Sayfa Açmak’ diyoruz. Bu kez belleği daha büyük alıyorsun ki hemen dolmasın. Ama ne oluyor ? O da doluyor.
‘O zaman bende bir sorun var’ diyorsun. Yıllarca içime attım acaba ondan mı ?
‘Günaydıııın’ diye bağırıyor sistem fonksiyonları ve ardından alarm duyuyorsun beyninden geliyor. Bir bakıyorsun ki yaşlanmışsın…
İşte insanlara aynen böyle oluyor. Sen de onlardan olmak ister misin ? Yapacağın şey çok basit. Hiç bir duygunu belli etmeyeceksin. Robot mu ? Evet evet aynen öyle 😉
Yok ben başka olacağım diyorsan işte fırsat…
Al sana koskocaman yepyeni 12 ay. Bir de yanında koskocaman bir bellek.
Baktın demi arkana ? Gördün demi hatalarını ?
-Evet
Şimdi söz ver kendine. Bu yıl duygularını , hedeflerini , sevdiklerini ayrı önemseyeceksin.
Kabul mü ?
Yarı yolda sözlerini unutursan bellek kendiliğinden yok olur ona göre…
Yarı yolda bellekte bulamazsın mecbur geçen senekine devam edersin.
Bu yıl , üniversitenin kampüsüne çantanı fırlatacağı bir yıl olsun sevgili dostum.
Bakacağın başka bir şey yoksa pencereyi kapatıyorum malum kış 😊
Şimdiden hayırlı olsun 😉