Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda MEB’in 2017 yılı bütçesi hakkında konuştu
TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının ve bağlı kuruluşların 2017 yılı bütçesi üzerinde hükümet adına konuşan Bakan Yılmaz, Türkiye´nin 21. yüzyılda önüne koyduğu hedeflere ancak eğitimle ulaşabileceğinin farkında olduklarını, bu bilinçle daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da bütçeden en fazla payı eğitime ayırdıklarını anlattı.
Meslekî ve teknik eğitime destek
Mesleki ve teknik ortaöğretimden mezun olanların meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş uygulaması kaldırılmıştır, bu uygulamanın yerine üniversiteye geçiş sınav sonucuna göre alanında eğitim yapmak isteyen mezunlara meslek yüksekokullarına geçişte ek puan verilecektir. Özel ve mesleki teknik eğitime destek veriyoruz. Sektörün talepleri de dikkate alınarak bu okulların alanları güncelleştirilmekte, ihtiyaç olmayanlar kapatılmakta, sektörün ihtiyacı olanlar da açılmaktadır. Mesleki ve teknik ortaöğretimde ikili eğitimi sonlandırmak için de 296 okulda 5 bin 249 derslik yapacağız. Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda mesleki ve teknik eğitim kurumlarımızın 4 bin 206 atölye ve laboratuvarını teknolojiyle uyumlu olacak şekilde yenilemekteyiz. Bundan sonraki hedefimiz eğitim sisteminin kalitesinin daha da artırılmasıdır, kaynaklarımızı bu hedef doğrultusunda daha etkin ve verimli kullanacağız.”
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarına da değinen Bakan Yılmaz, grafikleri göstererek, “Tüm ülkelerin fen okuryazarlığı ortalama puanı 465, Türkiye´ninki 425´tir. Fen bilimlerinde 2012´ye göre 25 ülkenin de düşmüştür. Türkiye fende 18, matematik okuryazarlığında ise 22 ülkenin önünde daha iyi bir dereceye sahip. Önde olduğu ülkeler arasında kişi başına düşen geliri ülkemizden daha fazla olan ülkeler var. Arjantin, Meksika, Brezilya´nın milli geliri bizden fazla, biz onlardan daha iyi durumdayız. Katar´ı da söyleyeyim; 100 bin dolara yakın kişi başına gelir düşüyor, onlardan iyiyiz.” dedi.
PISA´da ağırlıklı alanın fen okuryazarı olduğu 2006 ile 2015 uygulamaları Türkiye sonuçları kıyaslandığında yaklaşık 1 puanlık artış olduğuna dikkati çeken Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu yıllar arasında OECD ortalamasında 5 puanlık, tüm ülkeler ortalamasında 13 puanlık düşüşün olduğu görülecektir. Katılımcı ülke sayıları göz önüne alındığında 2015 uygulamasında Türkiye´nin sıralamasının 2016´ya göre daha iyi olduğu da görülecektir. Fen okuryazarlığında 2016-2015 arası incelendiğinde Türkiye´de kızlar ve erkek öğrenciler arasındaki başarı farkı 12 iken bu fark 2015 yılında 6´ya düşmüştür. OECD´de ise 2006 yılında erkekler lehine olan 2 puanlık fark, 4 puana çıkmıştır. Türkiye´de kızlar ve erkekler arasında fark azalırken OECD´de artmaktadır. Fen okuryazar açısından fen lisesinden katılan öğrencilerimiz bu sınavda 534 puan aldı. 534 puan Estonya´nın yani dünya 3´üncüsünün puanına denk geliyor. Dünya ikincisi Japonya da 538. Eğer sadece fen lisesindeki öğrencilerimiz girmiş olsaydı bu sınava aldığımız dereceyle dünyanın üçüncüsü olacaktık. Sosyal bilimler lisesinden katılan öğrencilerimizin aldığı puan 518´dir. Bu puan Kore´nin, Yeni Zelanda´nın, Avusturalya´nın, İngiltere´nin önünde yer almaktadır. Buradan da anlaşılmaktadır ki sosyal bilimlerde öğrencilerimizin fen okuryazarlığı dünyanın en önde gelen ülkelerinin, yani ilk 10´u arasındadır. Anadolu lisesinden katılan öğrencilerin aldığı puan 461´dir. Bu puan da Slovakya´nın puanına eşit olup Yunanistan ve Şili´nin aldığı puandan daha iyidir. Mesleki ve teknik Anadolu lisesinden katılım yüzde 36´dır. Bu öğrencilerimizin aldığı puan 392´dir. Dolayısıyla, 534 alan öğrencinin ülke puanı ortalaması 425´e çekiliyor. Teknik liselere yüklediğimiz misyon farklı. Bu misyona uygun şekilde yarışmaya alınması uygun olur. Teknik liselerdeki eğitimin seviyesini, kalitesini artıracağız. O zaman bu okullarla ilgili PISA diye bir sorunumuz da kalmayacaktır. ”
PISA 2015 uygulamasında ciddi anlamda bir örneklem sıkıntısı olduğunun kabul edildiğini belirten Bakan Yılmaz, programa hem özel hem de devlet okullarının katıldığını, raporda, Türkiye için “Devlet okullarında okuyan öğrencilerin başarısı özel okullarda okuyan öğrencilerden daha fazla…” değerlendirmesinin yer aldığını söyledi.
Bakan Yılmaz, “PISA 2015 sonuçlarına göre devlet okullarının okuma becerileri alanında da özel okullara göre daha başarılı olduğu görülmektedir. Eğitim alan her bir öğrenci için 10 bin doların üstünde bir miktar harcayan OECD ülkeleriyle her bir öğrencisine 5 bin doların altında harcayan OECD ülkelerinin aynı sonucu almasını beklemek doğru değildir. Bu somut gerçeğe rağmen bizden çok daha kaynak ayıran birçok ülkeden daha iyi bir sonuç alıyoruz.” dedi.